Kabul edelim, her işletme sahibinin yaptığı bir şeydir: Rakibinizin sosyal medya hesabına girip, onların gönderilerinin sizinkinden daha fazla beğeni, yorum ve etkileşim aldığını görmek. Bu durum can sıkıcı olabilir ve genellikle aklımıza ilk gelen bahaneler şunlardır: "Onların bütçesi daha fazla.", "Daha büyük bir ekibi var." veya "Şanslılar, doğru zamanda başladılar."
Bu bahanelerin bazılarında doğruluk payı olabilir, ancak çoğu zaman rakibinizin başarısının ardındaki gerçek neden, daha fazla para veya şans değildir. Gerçek neden, daha akıllı, daha tutarlı ve daha cesur bir stratejiye sahip olmalarıdır. Kıskançlığı bir kenara bırakıp, rakibinizin neyi doğru yaptığını bir öğrenme fırsatı olarak görmeye hazır mısınız? İşte rakibinizin sosyal medyada sizi geride bırakmasının 4 temel stratejik nedeni.
1. Onların Bir "Karakteri" Var, Sizin Sadece "Ürünleriniz"
Gözlem: Rakibinizin profiline baktığınızda, bir kişilik görüyorsunuz. Belki esprili, belki çok bilgili, belki ilham verici... Ama tutarlı bir "ses tonu" ve duruşu var. Sizin profiliniz ise daha çok bir ürün kataloğu gibi duruyor.
Gerçek Sebep: Rakibiniz, bir marka "karakteri" inşa etmiş. İnsanlar, kişiliksiz şirket logolarını değil, karakteri olan markaları takip eder ve onlarla bağ kurar. Onlar, sadece ne sattıklarını değil, kim olduklarını ve neyi savunduklarını da anlatıyorlar.
Ne Yapmalısınız? Markanız bir insan olsaydı, nasıl bir karakteri olurdu? Komik mi, ciddi mi, bilge mi, maceracı mı? Bu karakteri belirleyin ve tüm iletişim dilinizi bu karakter üzerine kurun. Hikayeler anlatın, fikirlerinizi paylaşın, sadece ürünlerinizi değil.
2. Onlar "Değer" Sunuyor, Siz "İndirim"
Gözlem: Rakibiniz sürekli olarak takipçilerine bir şeyler öğreten, onları eğlendiren veya hayatlarını kolaylaştıran ipuçları paylaşıyor. Sizin gönderileriniz ise genellikle "Yeni ürün!", "%20 İndirim!", "Hemen Al!" gibi çağrılardan ibaret.
Gerçek Sebep: Rakibiniz, "önce ver, sonra al" prensibini anlamış. Takipçilerine sürekli olarak karşılıksız değer sunarak, onlarla bir güven ilişkisi kuruyorlar. Bu güven, satış zamanı geldiğinde en büyük sermayeleridir. Siz ise sürekli bir şeyler isteme pozisyonundasınız.
Ne Yapmalısınız? 80/20 kuralını benimseyin. İçeriklerinizin %80'i hedef kitlenize fayda sağlayan, satış amacı gütmeyen değerli içerikler olsun. Sadece %20'si doğrudan satışa odaklansın. Takipçilerinize, sizi takip etmeleri için indirimden daha iyi bir neden verin.
3. Onlar Bir "Topluluk" Yönetiyor, Siz "Takipçi" Sayıyorsunuz
Gözlem: Rakibinizin gönderilerinin altında canlı bir diyalog var. İnsanlar birbirleriyle konuşuyor, sorular soruyor ve marka bu sohbetin bir parçası oluyor. Sizin yorum bölümünüz ise genellikle emojiler veya tek kelimelik yanıtlardan oluşuyor.
Gerçek Sebep: Rakibiniz, tek yönlü bir yayın yapmak yerine, çift yönlü bir iletişim kuruyor. Onlar için her bir takipçi, sohbet edilecek bir birey. Bir topluluk hissi yaratıyorlar ve insanlar bu topluluğun bir parçası olmaktan keyif alıyor.
Ne Yapmalısınız? Yorumlara ve mesajlara özenle, kişisel bir dille cevap verin. Tartışma başlatacak, insanları fikirlerini paylaşmaya teşvik edecek sorular sorun. Takipçilerinizi, "müşteri" olarak değil, markanızın hikayesinin bir parçası olan "topluluk üyeleri" olarak görün.
4. Onlar "Tutarlı", Siz "Ara Sıra"
Gözlem: Rakibiniz her gün, belirli bir saatte, belirli bir kalitede içerik paylaşıyor. Takipçileri onlardan ne bekleyeceğini biliyor. Siz ise ilham geldiğinde veya vaktiniz olduğunda paylaşım yapıyorsunuz.
Gerçek Sebep: Sosyal medyada başarı, tutarlılık gerektirir. Algoritmalar, düzenli ve istikrarlı bir şekilde aktif olan hesapları ödüllendirir. Daha da önemlisi, takipçiler de tutarlılığı sever. Güven, tutarlılıkla inşa edilir.
Ne Yapmalısınız? Bir içerik takvimi oluşturun ve ona sadık kalın. Her gün paylaşım yapmak zorunda değilsiniz, ama haftada 3 gün paylaşım yapacaksanız, bunu her hafta düzenli olarak yapın. Kalite ve sıklık arasında sürdürülebilir bir denge kurun.
Sonuç: Kıyaslamayı Bırakın, Öğrenmeye Başlayın
Rakibinizin sosyal medya hesabına bir dahaki sefere baktığınızda, moralinizi bozmak yerine bir not defteri açın. Neyi doğru yapıyorlar? Hangi stratejileri sizin markanıza uyarlanabilir? Onların başarısı, aslında sizin için paha biçilmez bir pazar araştırması ve ücretsiz bir eğitimdir.
Unutmayın, sosyal medyada oyun, kimin daha iyi olduğunu kanıtlamak değil, kendi hedef kitlenizle en derin bağı kimin kurduğuyla ilgilidir. Rakibinizden ilham alın, ama kendi özgün yolunuzu çizin.